Diyabet Hastalarında Nasır: Dikkat Edilmesi Gereken Kritik Noktalar

Diyabet (şeker hastalığı), vücudun tüm sistemlerini etkileyen kronik bir durumdur. Bu durum, ayaklarda nasır gibi basit görünen bir cilt problemini dahi, ciddi ve hatta hayati riskler taşıyan bir duruma dönüştürebilir. Diyabetli danışanlar için ayak bakımı, genel sağlık yönetiminin ayrılmaz ve en kritik parçasıdır. Nasır, bu bireylerde sadece bir sürtünme sorunu olmaktan çıkar, diyabetik ayak yarası (ülser) oluşumu için birincil risk faktörü haline gelir.

“Önce zarar verme” (Primum non nocere) etik ilkesini tüm uygulama protokollerimizin merkezine koyuyoruz. Diyabetli danışanlarda en ufak bir nasırın dahi titizlikle ve yalnızca profesyonel ellerde kontrol edilmesi gerektiğini önemle vurguluyoruz. Bu yazımızda, diyabetin ayak sağlığı üzerinde yarattığı temel riskleri ve nasır problemiyle mücadelede dikkat edilmesi gereken hayati kuralları detaylıca ele alacağız.


Diyabetin Ayak Sağlığı Üzerindeki İki Temel Riski

Diyabet, yüksek kan şekeri seviyelerinin uzun süreli etkisiyle ayak sağlığını iki ana yoldan tehdit eder. Bu iki durum, nasır problemini doğrudan tehlikeye çeviren mekanizmalardır:

1. Diyabetik Nöropati (Sinir Hasarı ve His Kaybı)

Yüksek glikoz seviyeleri, ayaklardaki sinir liflerine zarar vererek his kaybına (duyusal nöropati) yol açar.

  • Tehlikesi: Diyabetli danışan, nasırın altında oluşan yüksek basıncı, ayakkabının sürtmesini veya nasırın altında gelişen gizli bir yarayı (ülseri) hissedemez. Ağrı sinyali gelmediği için, küçük bir tahriş hızla büyür ve derinleşir. Nasır, bu his kaybı nedeniyle fark edilemeyen bir yaranın üzerindeki koruyucu kalkan gibi davranarak, problemin gözden kaçmasına neden olur.

2. Dolaşım Bozukluğu (Kan Akışının Azalması)

Diyabet, ayaklara giden kan damarlarının sertleşmesine ve daralmasına (periferik arter hastalığı) neden olarak ayaklara yeterli oksijen ve besin taşınmasını engeller.

  • Tehlikesi: Kan akışı yetersiz kaldığında, cilt üzerindeki en ufak bir kesik, çizik veya yara dahi normal bir bireye göre çok daha yavaş iyileşir. Bu durum, nasırın altındaki basit bir tahrişin bile hızla derinleşmesine ve enfekte olmasına yol açarak, iyileşmeyen kronik ayak ülserlerinin oluşma riskini katbekat artırır.

Nasırın Diyabetik Ayakta Yaratığı Ek Tehlikeler

Diyabetli danışanlarda nasır, sadece cilt kalınlaşması değildir; gizli bir ülserin dışarıdan görülen kapağı olabilir.

1. Basınç Altında Gizli Yara Gelişimi

Nasır, yüksek basınç noktalarında oluşur. Eğer ayakkabı içindeki baskı sürekli devam ederse, nasırın konikleşmiş çekirdeği (sıfır noktası), derinin altındaki canlı dokuyu adeta bir çivi gibi iter. Nöropati nedeniyle hissetmeyen danışan, bu basıncın devam etmesine izin verir. Yoğun basınç altında kalan doku kanlanamaz ve zamanla ölerek, nasırın hemen altında steril olmayan bir yara (ülser) oluşumuna neden olur. Bu yara dışarıdan görülmediği için tehlikesi daha yüksektir.

2. Enfeksiyon Kapısı Olarak Nasır Çatlakları

Kontrolsüz kalınlaşan ve kuruyan nasır dokusunda çatlaklar ve yarıklar oluşabilir. Bu çatlaklar, dışarıdaki bakteri ve mantar sporlarının alt dokuya sızması için bir geçit görevi görür. Dolaşım bozukluğu nedeniyle bağışıklık sistemi zayıflayan bu bölgede, enfeksiyon hızla yayılır ve kontrol altına alınması son derece zorlaşır.


Evde Müdahale Asla Kabul Edilemez: Hayati Riskler

Diyabetli bir danışanın nasır problemine evde müdahale etmesi, ayak sağlığı profesyonelleri için kırmızı alarm anlamına gelir. His kaybı ve yavaş iyileşme, her türlü DIY yöntemini hayati bir riske dönüştürür.

1. Asit İçeren Bantlar ve Kimyasalların Tehlikesi

  • Neden Yasak: Piyasada bulunan ve nasırı yakmayı amaçlayan asit içerikli kimyasallar, sağlıklı doku ile hastalıklı doku arasındaki sınırı ayırt edemez. Nöropati nedeniyle danışan acıyı hissetmediği için, asit deriyi kontrolsüzce yakar ve derin, kimyasal yanık yaraları açar. Bu yaralar, dolaşım bozukluğu nedeniyle iyileşmez ve hızla derin ülserlere dönüşme potansiyeli taşır. Avrasya Ayak Sağlığı Merkezi olarak, bu tür kimyasal uygulamaların diyabetli bireyler için kesinlikle kabul edilemez olduğunu vurguluyoruz.

2. Kesici Aletlerle (Jilet/Makas) Mekanik Riskler

  • Neden Yasak: Evde jilet, makas veya kesici aletlerle nasırı almaya çalışmak, steril olmayan ortamda çalışıldığı için enfeksiyon riskini artırır. Daha da önemlisi, nöropati nedeniyle hissizleşen bir ayak üzerinde yanlışlıkla canlı dokunun kesilmesi ve bir yara açılması, iyileşme potansiyeli düşük, kronik bir yaranın başlangıcı demektir.

Güvenli Uygulama Yolu: Avrasya Podolojik Protokolü

Diyabetli danışanlarda nasır bakımı, tamamen steril ve kontrollü bir ortamda, ayak anatomisine ve diyabetin getirdiği kısıtlamalara hakim ayak sağlığı profesyonelleri tarafından yapılmalıdır.

1. Güvenli Nasır Temizleme

  • Steril Ortam: Nasır çekirdeği (sıfır noktası), kanama riskini sıfırlamak adına ne kadar yavaş alınması gerekiyorsa o kadar yavaş ve özel, steril podolojik cihazlarla (freze uçları) temizlenir. Bu acısız işlemde amaç, enfeksiyonun potansiyel giriş kapılarını kapatmaktır.

2. Basınç ve Sürtünme Kontrolü

  • Özel Destekler: Nasırın yeniden oluşmasını engellemek için, öncelikle basıncın kaynağı tespit edilir. Ayakkabı içinde baskıyı eşit dağıtan, yumuşak, kişiye özel silikon ortez veya parmak arası destek uygulamaları ile nasırın kök nedeni ortadan kaldırılır. Bu, koruyucu bakım açısından en önemli adımdır.

3. Koruyucu Ayakkabı ve Çorap Rehberliği

  • Ayakkabı Seçimi: Danışana, ayakları sıkıştırmayan, dikişsiz iç astara sahip ve yumuşak malzemeden yapılmış diyabetik ayakkabılar konusunda rehberlik edilir.
  • Çorap Seçimi: Teri emen, dikişsiz ve bileği sıkmayan özel diyabetik çorapların kullanılması zorunludur.

Diyabetli danışanlar için nasır, ciddiye alınması gereken bir alarm işaretidir. Nasır oluşumunu önlemek için sürekli bakım, oluşan nasıra evde asla müdahale etmemek ve Avrasya Ayak Sağlığı Merkezi gibi steril ortamlarda düzenli destek almak, diyabetik ayak sağlığını korumanın temel ve tartışmasız kuralıdır.

Share

telefon Etiler
Telefon Altunizade